|
|
| Göl | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Cuma Ekim 30, 2009 2:32 pm | |
| Çocuğun arabaya yerleştirilmesiyle kendisi de koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp GPRS'den okulun adresini tarif etmesi için ayar yaparak yola çıktı. Neyse ki fazla trafik falan yoktu da rahatça ilerliyorlardı. Nikkiel'e dönerek mevzu açmak için "Acıyor mu?" diye sordu sadece. Ardından aklına gelerek "Doktor ilaç falan yazdı mı, uğrayıp onları da alabiliriz?" dedi kaşlarını kaldırarak. Yoksa direk okula gideceklerdi. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Cuma Ekim 30, 2009 2:52 pm | |
| Nikkiel, cihaza şöyle bir göz gezdirip kafasını toparladıktan sonra, adresi tarif edip geriye yaslandı şu an koltuğuna iyiden iyiye gömülmüş hatta azıcık ta aşağıya kaymış durumdaydı. Başı nın omuzuna doğru kayışına aldırmadan ''Biraz'' dedi sakince, sağ elinin uzun ince parmaklarının kapı kolunda oynadığı oyun belli bellirsiz tıkırtılar çıkarıyordu, ardından çantasının ön gözüne tıkıştırdığı kağıdı el yordamıyla bulup çıkararak torpido gözünün üzerine bıraktı ''Jel gibi bir şeyler, yanında da ağrı kesici sanırım ayrıca ailem rahat etsin diye bir de sakinleştirici yazmış.'' dilini dışarı çıkarıp gözlerini tuhafçana devirerek acayip bir surat yaptı . ''Benden bıktıysan eczaneye uğramana gerek yok, yazdığı ilaçlar mühim şeyler değil.'' ardından bakışlarını yola dikti... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Cuma Ekim 30, 2009 3:05 pm | |
| Yolla ilgilenmesine rağmen ufak fırsatlar bulduğunda çocuğa dönüp söylediklerini dinliyordu. Okula yaklaşmalarına rağmen köşelerde bir yerde açık bir eczane bulup arabayı durdurup kağıdı eline aldı ve şöyle bir gözden geçirdi. İlaçları almaya gitmişti ancak şöyle bir saatineb aktığında dokuzu epey geçtiğini görünce alt dudağını ısırıp son bir yere daha uğradı. Elinde büyükçe bir çanta ve ufak torbayla dönerek ilaçları arkaya bırakıp büyük ve sıcacık Burger King paketini çocuğun kucağına bıraktı. "Midem kazındı, saat dokuzu geçmiş. Yatılı okulları bilirim -en azında benim kaldıklarım- yemeği yarım saat geçirsen aç kalırsın *hafifçe sırıtmıştı* siz de belki yiyecek verirler ama okuldan kaytarmak için iyi bahane" dedi muzip bir şımarıklıkla omuz silkerek. Ardından kendi koltuğuna geçerek arabayı çalıştırıp, şirin bir parkın önüne çekti. Sabah ki gibi aşırı ıssız olmasa da sessiz sakin ve herkesin işine baktığı bir yerdi. Midesinin kazınmasını hissettikçe o sıcak patatesleride yemek için sabırsızlanıyordu. Tabi Nikkiel isterse okulada gidebilirdi, sadece söylemesi yeterliydi. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Cuma Ekim 30, 2009 4:47 pm | |
| Yarı eğik vaziyette duran başını hiç kaldırmadığından Rain in arabadan inişine şahit olmadı fakat kapının açıldığını işittiği için gittiğini anlamıştı. Dönmesini beklerken, araba radyosunu biraz karıştırıp oyalanacak bir şeyler bulmaya çalıştı ne var ki aradığını bulamamıştı, cd çalarda iyi bir şeylerin takılı olabileceğini akıl edebildiği için muhtemelen bir şeyler dinleyecek havasında da değildi bu gece. İnce parmaklarıyla ceketinin kollarını sıkıca kavrayıp eksantrik gözlerini saate kaydırdı, ve 9 u geçmiş olduğunu şaşırarak farketti.Sonra, etrafı şöyle bir kolaçan etti, Rain in henüz ortalarda görünmediğinden emin olarak torpido gözünü yavaşça açtı, eğlenmeyi seven meraklı bir çocuk olduğu için insanların çekmecelerini sık sık kurcalardı fakat bunu çevresinde kendisine suç ortaklığı edebilecek birileri varken yapardı, şu anda ise günün üç-dört saatini bir arada geçirdiği genci merak ettiği için görgü kurallarını ihlal edip başka birinin özel alanını izinsizce kurcalamaktaydı belki işe yarar bir şeyler bulurdu kim bilir.Bir süre bakındıktan sonra kapağı kazasız belasız kapatarak eski pozisyonu nu aldı ve iyicene kendinden geçti, kucağına aniden yerleşen bir şeyin sıcaklığıydı onu tekrar kendine getiren, önleyemediği bir şaşkınlıkla önce başını kaldırıp Rain le göz göze geldi sonra kucağına doğru eğilip acıktığını farkettiren çantayı gördü. Çoğu şeye kusur bulmakta pek maharetli olsa da beyendiklerini takdir etmekten de hiç çekinmezdi ve Rain in yaptığı incelik çok hoşuna gitmişti ''Yarım saat yine iyiymiş bizden dakikası dakikasına orada olmamızı bekliyorlar . Bu inceliği düşünmesen muhtemelen odada stokladığımız cipslerle idare etmek zorunda kalacaktım'' Bu arada kendi kendine ne kadar edebiyat yaparsa yapsın içini tuhaf bir sıkıntı kaplamıştı ve canı okula dönmeyi pek istemiyordu... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 1:49 am | |
| Büyük ihtimal torpido gözünün karıştırdığında Nikkiel bir kaç kitap, kutusuyla duran güneş gözlüğü yada gözlükleri, bir parfüm, bir kaç sigara paketi, kolonyalı mendil, tarak, ve not defterleri gibi şeyler bulurdu. Rain, haylaz bir oğlan yada daha doğru deyimle bir çapkın olmadığı için torpido gözünde bazı oğlanlar gibi prezervatif falan taşımaz, çıplak kadın resimleriyle dolu dergiler falan bulunmazdı. Yada içki kutuları falan, hatta en tiksindiği şeydi bunlar... Arabaya yerleştiğinde ise cebini kurcalayıp cüzdanı gibi ağırlık yapan şeyleri vitesin yanına bıraktı, daha sonra üşümemek için sarındığı ceketi çıkararak bir düğme yardımıyla arabanın üstünü kapattı. "Üşümüşsündür herhalde?" dedi. Sonra sözlerini dinleyerek "Berbattır yatılı okumak, hadi soğutma sen de" diyebildi anıları canlanırken. Son olarak ise çantaya uzanıp kendi hamburgerini ve ice tea'sini alıp koltuğuna yayıldı. Karnını doyururken Nikkiel'i de inceleme fırsatı bulmuştu. Güzel bir çocuktu ama en ilginç yanı kesinlikle gözlerinin çift renkli olmasıydı. "Mavi ve yeşil sanırım, çift renk, herkes de böyle midir ailende?" Daha sonra saatine tekrar bakma ihtiyacı duydu. "Bildiğim kadarıyla yatılı okullara belli bir saatten sonra girilmez, ancak seni alırlar mı? Müdürle konuşabilirim gerçi" dedi kendi kendine mırıldanır gibi. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 7:31 am | |
| Nikkiel in torpido gözünde aradığı şey porno dergileri, içki kutuları ya da prezarvatifler değildi. Rain in kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için de kurcalamamıştı orayı. Tek derdi günün üç dört saatini bir arada geçirdiği bu gencin yaşamı hakkında biraz bilgi edinmek nasıl biri olduğunu az da olsa öğrenebilmekti, belki de gerçekten yanlızdı ve okula döndükten sonra onu kaybetmek istemiyordu kim bilir? Çok sığı biriymiş gibi görünsede en az Rain kadar gizemli bir iç dünyası vardı aslında. Aradığı şeylere gelince bir günlük, arkadaşlarıyla çekildiği fotoğraflar, hatta iş görüşmeleri, randevular gibi şeyleri kaydettiği bir ajanda bile iş görürdü. Gencin tehlikeli biri olmadığını biliyordu zaten, kafasında tecavüz, cinayet, soygun gibi bir şeyler olsa zahmet edip te o serserileri kovalamazdı. Her neyse, eğer Doktor Quin olsa burada ki objelere bakarak Rain hakkında pek çok şey söyleyebilirdi Nikkiel ise eğitimli bir psikolog olmadığından sadece bakımına özen gösteren biri olduğunu anlayabilirdi o da dışarında da belli olan bir şeydi. Son bir umutla not defterini de karıştırıp torpido gözünü kapattı. Uyukladığı için kendisine pek te uzun gelmeyen bir süre sonra Rain de gelivermişti zaten. Onu ''Biraz...'' diye yanıtladı cidden de birazcık üşümüştü fakat rahatsız olmamıştı. ''Nazi kampı gibi...'' özgürlüğünü kısıtlayıp, hangi saatte ne yapacağı, ne giyeceği hatta ne okuyacağına kadar karışılması onu rahatsız ediyordu anne babası veya diğer çocukların ebeveynleri ne düşünürlerse düşünsünler Nikkiel e göre baskı eninde sonunda ters tepecekti, ve yetişkinlerin görüş alanları içerisinde çiçek gibi duran çocuklar görebilirdiniz belki fakat perde arkasında otorite nin nasıl alay konusu olduğunu görebilirdiniz. Sonra ki soru üzerine şöyle bir durakladı, başını önüne çevirdi tekrar Rain e döndüğünde yüzünde şaşkınlık dolu tuhaf bir ifade vardı, ve herzaman ki anime karakteri mimiklerine de benzemiyordu ''İnan ki hiç farkında değilim...'' beraber yaşadığı insanların göz rengini bilmiyor olması sonucu Rain in kendisini garipsemesini umarcasına tek kaşını havaya kaldırdı. '' Evet, saat 10 dan sonra içeriye almıyorlar.Sanırım geç kaldım...'' | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 3:14 pm | |
| Not defterinin içinde Rain'in yeni edindiği, özel görüşmelerini kullandığı bir cep telefonunun numarası yazıyordu. Telefonu yeni aldığı için numarayı unutmak gibi bir duruma düştüğü için not etmeyi gerekli görmüştü. İş görüşmelerini yazdığı bölüm ise neredeyse bu şehre ait şeyler değildi. Bir kaç resital bilgisi, avukatıyla görüşmeler, okul arkadaşlarıyla, bir kaç ismi sadece ufak bir notla geçiştirilmiş kişilerle görüşmeleri vardı. İşlerinin karanlık kısmını en dikkat çekmeyecek şekilde yazdığı için neredeyse çoğu arkadaş arası konuşmalar olarak görünüyordu. Asilerin bir kısmının eski okul arkadaşları olması da ilginçti aslına bakılırsa. Arabanın içinde ne yaptığını daha rahat görebilmek için tavanda ki düğmelerden bir kaçına basarak ufak ve rahatsız etmeyici bir ışık açtı. Ardından klimayı çok kısık bir ayarda açtı ve arkasına yaslaıp bacak bacak üstüne attı. Yatılı okuldan kurtulduğuna gayet memnundu ve Nikkiel'in de durumunu anlayabiliyordu. "İlla yatılı mı okumak zorundasın? Ailen zengin, sanırım sana bir ev açabilirler. Benim öyle okuyan arkadaşlarım vardı?" Nikkiel'in duraklaması üzerine başını yavaşça yaa yatırdı, yüzünde ki tuhaf ifadeye konuşana kadar anlam verememişti. Demek aile ilişkileri o kadar kopuktu, yada kendisi öyle anlamıştı. "Nasıl yani? Annen, baban yada kardeşlerin?" Daha sonra kolasına uzanarak "Müdürle konuşabilirim, durumun keyfi bir şey değil nasılsa" dedi. Okula gitmek isteyip istemediğini bilmediği için aksi bir şey söylememişti. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 4:03 pm | |
| Nikkiel çantasını biraz karıştırıp bulduğu post it yığınıyla beraber, siyah kaliteli bir kalem çıkararak telefon numarasını özenle not etti, ileride onu ne gibi bir bahaneyle arayabilirdi bilmiyordu, ne kadar yüzsüz olursa olsun bu numarayı nasıl edindiğini açıklayabileceğini de sanmıyordu ama en azından izini kaybetmediğini bilmek onu rahatlatıyordu. Ajanda gibi kullandığı not defterine düştüğü notlara gelince, çok ta sıradışı bir şey görünmüyordu sadece beklediği asosyal, gotik ressam ın aksine isim yapmış modern bir sanatçı bulmuştu karşısında o kadar. Defteri sakince yerleştirip, parfüm şişesine uzandı, onu dikkatlice açarak ortalığa koku yaymamak için kapağından kokladığı kadarıyla yetinmek zorunda kaldı, hafifçe kıkırdayarak şişeyi de eski yerine gönderdi ve daha fazla abartmadan torpido gözünü kapadı. Işığın açılmasıyla beraber, karanlığa alışmış gözlerini hafifçe kısmak zorunda kaldı ancak halinden şikayetçi değil aksine memnundu, karanlıkta uykusunu getiriyordu da, aniden açılan ışık uyarıcı görevi görerek bir nebze olsun açılmasına katkı sağmıştı. Klimanın üflemeye başladığı sıcak hava yanaklarına hafif bir pembelik kazandırıyordu nihayet, ''Hıh evet zenginler fakat bana ayrı bir açamazlar ne yazık ki benim okulumda yatılı okumak bir zorunluluk. Tasmaları çözmekten haz etmiyorlar'' çıtır çıtır görünen patateslerinden birini ısırdı '' Yüzlerini pek göremiyorum, yazın bile fazla meşguller açıkçası çok ta umurumda değil...bana limitsiz bir ek kart bıraktılar sonuçta'' | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 7:57 pm | |
| Hamburgerini bitirdikten sonra kapıdı çantanın içine buruşturup atarak ketçap ve mayonez ilikisinin, bazı insanların binmeye kıyamadığı arabanın düz zeminin yerleştirip patateslere geçti. Ne kadar zayıf ve fit görünürse insanlar böyle oburluk yaptığını kendisine o kadar az yakıştırıyorlardı. Hatta bazılarını uyuz etmek için sabah akşam deliler gibi tıkındığını ama tek bir gram bile almadığı açık açık söylüyordu. Tabi sonra da her şeyde gözleri kalıyorlardı ve hemencicik hastalanıyordu. Anlıyorum dercesine başını salladıktan sonra yemeye devam etti. "Göz renklerini bile bilmeyecek kadar az görüşüyorsunuz galiba" dedi ister istemez ukalaca sırıtarak. Tabi bir iğneleme söz konusu değildi, sadece ailesini eleştiriyordu. Ek karta ise gözlerini devirdi muhtemelen ailesi ona karşı olan bütün görevlerini onu paraya boğarak yerine getirdiğini düşünüp en ufak hatasında her şeyi başına kakıyor olmalıydılar. Düşüncelerinin doğru olup olmadığını sorardı ancak canını da sıkmak istemiyordu, okuldan hazır kaytarmışken. "Hadi çabuk bitirde sana dondurma alayım, sonra da belki okula gitmezsin" dedi ilginç bir gülümsemeyle. Aklında kesinlikle bir çapkınlık falan yoktu, sadece onda kendi durumunu gördüğü için azıcıkda olsa okula asice baş kaldırışına şahit olmak istiyordu. Kendi çocuğu olsa onu şu an okuldan aldırır, beğenip seçtiği özel bir okula yollar ve kariyerine istediği gibi yön vermesine olanak sağlardı ama tabi ailesi daha iyi bilirdi. Tabi birde evdeki şu ufak hizmetçisi vardı, kesinlikle atışacaklardı ama bunu izlemek eğlenceli olurdu. Tabi okula da gitmek isteyebilirdi, hiç tanımadığı birinin evine gidip ailesini telaşa düşürmesine ve okuldan azar işitmesine de gerek yoktu ama sabahta şahit olunduğu gibi Rain isterse onları beş dakikada parmağına dolayıp, gözlerini boyayabilirdi. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl C.tesi Ekim 31, 2009 8:49 pm | |
| ''Evet öyle, artık vaadettiği muhteşem eğitim olanakları ve yetiştirdiği önemli adamlar listesi yüzünden mi yoksa başlarından atmak için mi beni buraya gönderdiler bilemem.'' dedi imalıca, eh her ikisinden de biraz vardı aslında, Dayshire Dea Dia nın en prestijli okullarından biriydi fakat, her ne olursa olsun ilgili bir aile çocuklarının yer aldığı etkinlikleri izlemek için zaman yaratırdı. Ha ders notlarını gerçekten maharetli bir şekilde kontrol ederlerdi, o da kendi karizmalarını çizdirmemek içindi zaten. Nikkiel de bu ilgisizliği çok önemsemyiyordu gerçi ya da önemsemediğini zannediyordu kim bilir şu anda gerçekliği kesin olan tek şey Rain in önünde ufaktan ufaktan çözülmeye başladığıydı bu da çocuğun ona güvendiğini gösteriyordu. Nikkiel, ağır ağır yudumladığı kolasını kapı koluna yaslayarak nefis görünen hamburgeri eline aldı, okulda çıkan yemekler her ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar, fast food restoranlarının sağlıksız bir o kadar da nefis ürünlerini özlüyordunuz. Rain neyi kastettiğini gayet iyi anlayarak gülümsedi ve çarçabuk ''Teşekkürler...'' diye memnuniyetini belirtti. Eğer genç sanatçı gerçekten de bu gece evinde kalmasına müsade etme inceliğini gösterirse ona minnetar kalacaktı, en azından bir geceliğine yoğun öğrencilik hayatına mola vermek kafasını toparlayabilmesi açısından iyi bir fırsat olurdu. | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Paz Kas. 01, 2009 1:10 am | |
| Bir süre yemeğini bitirmiş olmanın verdiği keyifle koltuğunu geriye yaslayıp ice tea'yi yudumladı durdu. Yemeğin ardından çöken o bilindik ağırlık hissiyle kedi gibi gerinip, esnemişti. Bu saatte uykusunun gelmesi ilginçti, genelde geceleri sabaha kadar oturup, sabahta kalkmak bilmeyen bir insandı. "Bilmem, neyse bu arada meslek olarak ne seçmeyi düşünüyorsun?" dedi yaslandığı yerden çocuğa azıcık arkadan bakarak. Daha sonra yemeğini bitirdikten sonra uğrayacağı dondrmayıcı buluyordu GPRS'den. "Bir şey değil, bir şey değil" dedi umarsızca. Gülümsemesine karşılık ise hafif bir olumlulukla başını sallamıştı. Aslına bakılırsa çocuk her ne kadar çözülse de aralarında bir mesafe olduğunu hissediyordu. İnsan ilişkilerinde iyi olabilirdi ama nedense aralarında ki mesafeyi de korumak işine geliyordu. Tabi bunu neden yaptığının da farkında değildi. "Şimdi söyle bakalım, dondurma istiyor musun istemiyor musun?" | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Paz Kas. 01, 2009 3:48 pm | |
| ''Sanırım bir tarihçi olacağım, bu hem ailemi memnun eder hem de bana yeterince uygun...'' kitapları ve tarihi seven biri olarak kendisi için en uygun meslek buymuş gibi görünüyordu, ya tarihçi olurdu ya da ona benzer bir şey, az efor bol eğlence. Fiziksel kuvvet harcamayı gerektiren işleri hiç sevmezdi. Gencin umarsızlığına karşılık sadece sırıttı, bu gece her zaman ki kadar ukala olmayacaktı en azından ona karşı, Rain, bunca iyiliği Nikkiel in kibri altında ezildiği için değil kendi istediği için yapmıştı bu etken de Nikkiel in yelkenleri suya indirir gibi olmasına yol açıyordu, hem böyle mesafeli insanlara ne kadar yılışırsanız o kadar eğlenceli olurlardı ''Tabii dondurmaya kim hayır der?'' güzel başını şirince yana eğerek gencin bu teklifi yaptığına pişman olup olmadığını anlamaya çabaladı, normal şartlar altında 'hemencecik te atladı' durumuna düşmekten utanmayacak kadar pervasız bir karakteri vardı ama işte Rain için sorun teşkil etmek istemiyordu... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Paz Kas. 01, 2009 6:33 pm | |
| Bir tarihçi demek? Hmm, itiraf etmeliydi ki uzaktan baygın mesleklerin biriymiş gbi görünürdü hep gözüne. Onlarca tarih, isim, mekan, anlaşmalar, şartlar ezberlemek en nihayetinde sıkıcı bir iş gibiydi ve Nikkiel'e bu soruyu sormadan önce kesinlikle böyle bir cevap beklemiyordu ve şaşkınlıkta yüzüne kuvvetle yansımış olmalıydı. Çocuğun daha eğlenceli bir hali var gibi gelmişti, bir öğretmen olarak da o kadar çocukla uğraşmanın ne demek olduğunu hiç düşünmüş müydü acaba? Gerçi ailesi o kadar zengin olduktan sonra ne diye çalışacaktı ki? En sonunda çenesini tutamayıp "Tarihi ailen için mi kendin için mi seçiyorsun? Bence sana pek uygun bir meslek değil, ama seviyorsan da başka tabi." dedi başını sol yanında ki cama çevirip bir şey dikkatini çekmiş gibi davranarak. Ardından çocuğun geleceğini ve ailesinin planlarını bozmamak için sustu. Tanıdığı bir insan olsa kesinlikle üstüne giderdi, eğer seçimlerden memnun olmadığını alasaydı. Dondurma hakkında söyledikleri üzerineyse arabayı çalıştırıp farları yaktı. Madem okula gitmek için epey geç olmuştu ve zaten gitmek istemiyordu, o zaman dondurmayı da en iyi yerden yemeliydiler. Burger King'in köpükvari dondurmasıyla işi geçiştirmek olmazdı. Parktan biraz uzaklaştıklarında gprsden önceden bulduğu yere ilerleyerek şık bir dondurmacının park yerine çekti arabayı. "Külahta mı istersin yoksa içeri de mi yiyelim" dedi arabadan inerken. Tabi cüzdanını da almayı unutmamıştı. Herhalde pişman olacak olsa ona bu teklifi sunmazdı değil mi? Üstelik dondurmaya da bayılırdı. Hemencecik atlaması da hoşuna gitmişti. Canı istese de mırın kırın eden birinin nazlamakla uğraşamayacağı için açık sözlü oluşunu takdir etmişti. Tabi nazlandırma işini de iyi yapardı fakat bunun için epey bir önceden tanışmış olmanız ve gerçekten sevdiği biri olmalıydınız. Tabi bir kaç telkinden sonra da sizi yüz üstü bırakıp giderdi hiç çekinmeden. Sonra yavaşça eğilerek çıkmasını bekledi içeriye bakarak. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 12:21 pm | |
| Yavaş yavaş ısınmaya başlayan ellerini yanaklarının iki yanına yerleştirerek Rain i sözlerinin sonuna kadar dikkatle dinledikten sonra ''Sizce bana ne gibi bir meslek uygun olur?'' diye sordu neşe ve merakla. Açıkçası ileride çalışır mıydı çalışmaz mıydı kendisi de bilmiyordu, ailesinin diretmeleri ileriki hayatı için düşündüğü meslek alternatiflerini kısıtladığından seçebileceği en düzgün iş bu gibi gelmişti fakat gencin fikrini alıp önerisini değerlendirmek çok hoşuna giderdi, belki kendisi için daha eğlenceli olabilecek bir mesleği gözden kaçırmıştı kim bilir? Gelecekte ne yapmak istediğinden kendi bile tam anlamıyla emin değildi zaten, bu kadar havalı bir okula giden biri için tuhaf kaçacağını düşündüğü için her sorana en aklına yatanı söyleyip geçiyordu. Bitirdiği patates kağıdını avucunda buruşturup çantanın içine attı, eğer yakın zamanda bir çöp kutusu bulamazlarsa üstü kapanan arabanın içini fena halde kokutabilirdi bunlar. Az sonra iyi bir dondurma yiyeceğini bilmenin veridği keyif te minik yüzüne yansıyıvermişti okul sınırları içerisindeyken cips,şeker veya kraker türü şeyler atıştırmak yasak değildi fakat tüjketebileceğiniz dondurmalar sadece uyduruk hazır şeylerdi, eğer iyi bir yerde yemek istiyorsanız hafta sonunu beklemeniz gerekirdi tabii onu da o kadar iş güç arasından anımsarsanız. Yol boyunca sessiz kalmamak için ''En çok neli dondurma seversin?'' diyebir soru yöneltti şimdiden aklından bir kaç seçenek geçmeye başlamıştı bile. ''Vaktin varsa bu kez içeriye girelim'' yüz yüze orutmak sağlıklı bir iletişim için yana yana oturmaktan çok daha iyiydi öyle değil mi, küçük şımarık bir kedi gibi gerinip kendisini harekete ve en önemlisi de dışarıda ki soğuk havaya hazırlamaya çalıştı, gevşeyen atkısını narin boynuna tekrardan sararak temkinki bir tavırla araçtan aşağıya indi... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 1:04 pm | |
| Bir kaç saniye düşündü, henüz onu pek iyi tanımıyordu ne diyebilirdi ki? Şimdi hiç olmadık bir şey söyleyip yanlış bir yönlendirmede yapmak istemezdi. "Bilmem, açıkçası seni öneride bulunacak kadar iyi tanımıyorum. Ama öğretmen olmak için de fazla sabrın yok gibi?" dedi. Ardından yolculuk esnasında sorduğu soruya düşünmeden cevap verdi "Çikolata, kaymak" dedi. Oldukça klasik bir cevaptı ama diğer hiç bir tada alışamamıştı. Ardından "Pekala" diyerek arabadan indi, tabi çöp torbalarını da alıp kenarda ki kutuda bırakmayı ihmal etmemişti. Yavaşça yürüyerek dükkana girdi. Dondurmaların olduğu kısımda durarak Nikkiel'e döndü. Ne istediğini söylemesi için. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 2:54 pm | |
| ''öğretmen olabileceğimi ben de sanmıyorum'' gürültüye tahammülü olmadığı gibi ahmak okul müdürlerine veya öğrenci velilerine hesap verecek türden bir tip değildi, sonra emir almaktan hoşlanmıyordu fakat babası da onun kesinlikle patron olamayacağı kanısındaydı haksız da sayılmazdı hani ''Çok hoş, ben se kestane,karamel ve çileğe bayılırım'' aslında hepsi de güzeldi ya, insan şöyle bir düşününce aralarından seçim yapmanın kolay bir iş olmadığını anlıyordu. Arabadan indiği gibi gencin peşine takılarak hızlı ve kibirli adımlarıyla dondurmacıya doğru ilerledi ne yiyeceğini hiç bilemiyordu açıkçası, karar vermek cidden de öylesine zordu ki...''Umm, arabada söylediğim gibi sanırım çilek,kestane ve karamel üçlüsünü tercih edeceğim'' madem çok sık dondurma yiyemiyordu en sevdiklerini tercih etmeliydi öyle değil mi? '' sonra beline yerleşmiş elini serbest bırakarak dondurmasının hazır olmasını beklemeye koyuldu... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 3:20 pm | |
| Bir şey söylemek yerine onaylarmış gibi başını salladı. Rain'e kalırsa ailesi için geleceğini karartmamalıydı. Ancak ne yapmak istediğine de kendi karar vermeliydi, hayatına karışmak için bir yetkisi olduğunu hiç düşünüyordu. Zaten yapmazdı da, sonucu kötü olabilirdi ve bunda payı olsun kesinlikle istemezdi. Kendi dondurma seçimlerini söyledikten sonra kupaları eline alıp cam kenarında güzel bir manzaranın olduğu yere geçti. Görgü kuralları pek umrunda olmadığı için ufak bir çocuk gibi masaya yaklaşıp dondurmasını kaşıkladı. Nikkiel'in ne yaptığını merak ettiği için, ve özellikle yüzünde ki ifadeyi görmek için kaçamak bir bakış attı. Onu ilk defa karşıdan direk görecekti, ve bu sefer bir şeyler yemesini izlemek için vakti olacaktı. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 3:48 pm | |
| Dondurmacıya bir miktar ukalalık yaptıktan sonra tezgaha uzandı ve kupasını incecik parmaklaryla sıkı sıkı kavrayarak oturacağı yere doğru ilerledi. Rain seçtiği masanın manzarası oldukça güzel görünmüştü gözüne, gencin hemen karşısında ki sandaliyeyi çekerek üzerine kibarca kuruldu kupasını masaya yerleştirdi, dondurmanın soğuyla buz gibi olmuş elini atkısına sararak azıcık ısınmasını bekledikten sonra kaşığını nazikçe kavyarak donurmasının bir parçasını güzel dudaklarının arasına götürdü. Bir yandanda bu sessizliği sona erdirecek bir şeyler düşünmeye çalışıyordu fakat adamın ilgi alanları nedir bilmiyordu ki, beyni de durmuştu zaten adamın yüzünü kısaca inceleyip ''Buranın dondurması güzelmiş.'' diye rastgele bir şey söyledi kaşlarını sakince herhalde konu dondurmadan başlayıp başka yerlere doğru uzardı, Rain konuşmak istemiyorsa o başka tabii... | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 4:22 pm | |
| Rainde dondurmasını sessizce yerken Nikkiel'in sözlerinin üzerine bakışlarını ona tekrar kaldırdı. "Evet bence de" Ardından yavaşça aklına birden gelen şeyi söylemek için hazırlandı. Ancak nasıl söyleyeceği konusunda da henüz bir fikri yoktu. Bakışlarını bir kaç saniye masa da gezdirip çocuğun eşsiz çift renkli gözlerine dikti kararla. "Gözlerin ve yüz hatların ilgimi çok çekti, hepsi çok orantılı ve güzel. Modellik yapmayı hiç düşünür müsün?" dedi. "Bu aralar model bulmakta zorlanıyorum ve istediğim kareleri yakalayamıyorum, belki bir kaç deneme yapar, bakarız?" dedi derin bir nefes alarak. Ardından dondurmasını yavaşça bir kaç kere kaşıklayıp dudaklarına götürdü ve kaşlarını kaldırıp sorusunun cevabını bekledi. Neden böyle bir şeye kalkışmıştı şimdi anlamıyordu, gözleri çok güzel bir sürü kişi tanıyordu hatta kendi fotoğraflarını bile çekse büyük ses getiriyordu ancak çocukta ilgiç kibirli bir hava vardı ve takdir etmese de bu hoşuna gidiyordu ve şirince geliyordu. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 7:18 pm | |
| Konun bir kez daha tıkanmasının ardından masaya doğru eğilerek kaşığıyla oynamaya başladı o an için gencin kafa dinlemek istediğini düşünmüştü. Kendine yöneltilen soru üzerine başını donukça kaldırıp gözlerini tekrardan karşısında ki güzel yüze dikti, yanakları pembeleşmiş miydi bilemiyordu fakat Rain bu iltifatlarla ufaklığı utandırmayı başarmıştı, elinde olmadan bir anda belirip sönüveren aptalca bir gülümsemenin ardından ''Teşekkür ederim.'' dedi ve devam etti ''Aslında çok hoşuma gider.'' Rain in bunun üzerine ne tepki vereceğini merakla bekleyerek sustu, minik çenesini birbirine kenetlediği parmakların üzerine yerleştirmiş sakince bekliyordu . Cidden de Nikkiel açısından çok heyecan verici bir deneyim olacaktı, ayrıca daha önce bu konuda herhangi bir tecrübesi bulunmmasına rağmen kolayca uyum sağlayacağını düşünüyordu. '' Seni elinde makineyle ilk gördüğümde gazeteci zannetmiştim...Ne komik'' | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 9:32 pm | |
| Gülümsemesine karşılık yüzünde hafifçe olumlu bir tebessüm belirdi. Olumlu bir yanıt vermesiyse oldukça hoştu. Zaten deneme yapmak için istiyordu, bir kaç kare sadece. "Pekala o zaman eve gidince bir kaç fotoğraf çekerim." dedi dondurmasını da bir yandan yemeğe devam ederek. Sabah ki olayı hatırlatması üzerine ise ister istemez kahkaha attı. Başını geriye yaslamış çektiği kareleri düşünüyordu. "Seni takip ettiğimi falan mı düşünmüştün yoksa?" dedi. Yoksa ne diye ıssız bir göle gidecekti ki bir gazeteci, işte bu kendisini çok eğlendirmişti ve dalga geçmiyordu cidden gülmüştü. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 10:22 pm | |
| Elinde ki kaşığı dondurmaya saplayadı ve onu olduğu yerden kımıldatmadan minik daireler çizmeye başladı ''Pekala, umarım iyi sonuçlar elde edersin.'' bu sırada açtığı derin oyuğu farkederek, normal bir şekilde dondurma yeme faslına geri dönmüştü.Gencin, attığı kahkaha üzerine tam da savunma moduna geçmek üzereydi ki Rain in cümlesinden anlaşıldığı kadarıyla alarma geçmesini gerektirecek bir durum yoktu ortada , sakinleşip geriye yaslanarak ''Beni takip ettiğini düşünmemiştim fakat iyi bir habere rastgelmiş,işgüzar gazetecilerden biri olmanı umuyordum. Neyse ki bir fotoğrafçıymışsın. Yanlız şunu itiraf etmeliyim ki göl gibi kafa dinleme ortamlarında takılman bana asosyal biri olduğunu düşündürdü.'' | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Ptsi Kas. 02, 2009 10:42 pm | |
| "Umarım" dedi mırıltıyla. Ardından dondurmasını bitirip hesabı istedi. Çocuğun sözlerini ise ciddiyetle dinledi. İster istemez muzurlukla sırıtmıştı. Asosyal kelimesinin üzerinde ise biraz durup düşünerek başını olumsuzca iki yana salladı "Hayır, sadece kendime vakit ayırabiliyorum. Benim gibi biri için yalnız kalabilmek büyük bir lüks, ünlü sayılmam ama pek kafa dinlememe izin vermiyorlar" dedi, pencereden karanlık ufka bakıp dostlarını ve onların ihtiyaçlarını düşünerek. Sonra dudaklarını beyaz bir mendile silerken gözleri çocuğunkilerle buluştu, "Ya senin ne işin vardı? Sosyalleşmeye mi gelmiştin?" dedi ukalaca sırıtarak sabah ki zorbaları hatırlatıp. | |
| | | Harlequin Admin
Mesaj Sayısı : 96 Kayıt tarihi : 23/09/09
| Konu: Geri: Göl Salı Kas. 03, 2009 7:50 am | |
| Boşalan kupanın içine düşen kaşık hafif bir ses çıkardı,en nihayetinde dondurmasını bitirebilmişti ve temiz bir peçeteyi hassas dudaklarına hafifçe değdiriyordu şimdi ''Hmm anlıyorum yani ünlü değilsin fakat ateşli bir fan kitlen var. İnsanın kafasını dinleyecek zamanı olması önemli tabii...'' sanki bir şey görmeyi umuyormuş gibi gözlerini Rain le aynı yere dikerek bir süre öylece baktı. Gencin ince iması üzerineyse kaşlarından bir tanesi yine havaya kalkmıştı''Hah öyle de denebilir, gölden az uzakta arkadaşlarımla buluşmayı planlıyordum fakat bir aksilik oldu, o geri zekalılara çok ısıssız yerlerde vakit geçirmesek iyi olur demiştim'' | |
| | | Achille Rain Nastka
Mesaj Sayısı : 367 Kayıt tarihi : 20/10/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Göl Salı Kas. 03, 2009 4:24 pm | |
| Nikkiel'in de dondurmasını bitirdiğini görünce kibar ve abartısız bir şekilde gülümsedi. "Beğendin mi?" dedi, düşüncelerini merak ederek. Daha sonra ateşli fan kitlesi üzerine alt dudağını ısırıp biraz düşündü, aldığı mailleri, fan klüplerini vesaire. Daha çok işin derinine inenlerin bildiği biri olduğu için evet fan kitlesi de epey ilginç kişilerdi. "Hmm, evet pek ateşlilerde çıkabiliyor içlerinde, hem de her manada." Ardından ayağa kalkıp paltosunu alırken savunma moduna hafiften geçen çocuğa güldü. "Peki onlara haber verdin mi? Seni aramak zorunda kalabilirler ve işler karışır" dedi hafif bir merakla. Daha sonra ise hesabı ödeyip arabaya doğru yürüdü ona eşlik ederek. | |
| | | | Göl | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|